kaç şu kadar bin yıl
seni bekledi
saçına aklar
yüzüne karalar ağan dünya
seni anıyordu gök
seni arıyordu yer
sensiz kıtalar kırılıyor
denizler kuruyordu
beşer akıyordu
kızıl bir ülkeye sensiz
bilmem eksi kaç bin derecede
donuyordu çölün kalbi
vahşi sırtlanlar gömerken
toprağa ceylanları
kururken insanın bağrında
akan eşsiz ırmak
hakikat çekiliyordu
geniş vadilerden ıssız vahalara
dünya sıfır noktasına
hızla yaklaşıyordu
yere düşerken sensiz
bir gülün gözyaşları
ansızın geliverdin
geldin güle anlam verdin
dile geldi sebep
dile geldi sular ve surlar
seni fısıldadı rüzgar
çağın ruhuna
karşıcı koştu heyecanla
müjdeni bekleyen akvam
dudakları çatlamış çöl
ab-ı hayat tattı ellerinden
"ay doğdu üzerimize"
aydınlık oldu her yön
sırtlanların kalesine
yirmi üç darbe
yirmi üç buse kondurdun
gözlerine bir bebeğin
doksan dokuz ismiyle Yaradan'ın
gelen sendin
"hoşgeldin ya Hazret-i Muhammed"
0 yorum:
Yorum Gönder